Uzmanlar, Moskova'daki İdlib zirvesinden çıkan ateşkes kararını değerlendirdi

05.03.2020 - 20:28, Güncelleme: 05.03.2020 - 20:28 3594+ kez okundu.
 

Uzmanlar, Moskova'daki İdlib zirvesinden çıkan ateşkes kararını değerlendirdi

  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in başkent Moskova'da gerçekleştirdiği tarihi İdlib zirvesinden ateşkes kararı çıktı. Zirvede varılan mutabakata göre, ateşkes gece yarısından itibaren geçerli olacak.   UZMANLAR CANLI YAYINDA DEĞERLENDİRDİ CNN Türk canlı yayınına katılan Prof. Ragıp Kutay Karaca, Ceyhun Bozkurt, Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş ve Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Moskova'daki zirveden çıkan ateşkes kararını değerlendirdi.   İşte uzmanların İdlib Ateşkesi Mutabakatı hakkındaki değerlendirmeleri:   "ESED REJİMİ ATEŞKESE UYMAZSA KAYBEDEN TARAF OLACAKTIR" Prof. Ragıp Kutay Karaca: Ateşkes, silahların durması anlamı taşıyor ama öbür taraftan diplomasinin de yürütülmesine olanak vermeli. Bundan sonra tabi ki orada provokatif olaylar ceyran edebilir ama bunun hiçbir önemi yok. Bu süreç içerisinde orada kalıcı bir statü yaratabilmek için diplomasi fırsatı çıkar. Diplomasiyi yönetebilmek için silahların susması gerekir. Her ne kadar 14. ateşkes olsa da bu sefer işin içerisinde çok fazlasıyla Türkiye ve Rusya'nın içerisinde olduğu bir yapı ortaya çıktı. Esad rejiminin içerisinde İranlı Hizbullah örgütünün olduğu gruplar var. Bu gruplar da önemli bir nokta. Esad rejimi ateşkese uymazsa kaybeden taraf olacaktır. Serakip, Türk-Rus güvenli alanı gibi bir kavram ortaya çıkıyor.   "SALDIRILARIN NEDENLERİNDEN BİRİ DE M5 KARAYOLUNUN TUTULMASIYDI" Ceyhun Bozkurt: Bütün saldırıların ana nedenlerinden bir tanesi M5 karayolunun tutulması meselesiydi. Rejim açısında çok önemli çünkü Halep'ten Şam'a Humus'a inen hat. Statejik boyutunun yanı sıra çok büyük ticari bir yol. Örneğin Halep'ten gelecek gelir rejim açısından çok büyük bir mali kaynak getirecekti. Ülkede çok ciddi bir sıkıntı var ve bunu çözmesi gerekiyordu. Burada şu anlaşılıyor, M5 pozisyonunda herkes mevcut pozisyonunu koruyacak. M4 karayolunu Türkiye bir şekilde tutacak ve oradaki insanların güvenliğini sağlamak açısında önemli bir konumu bulunuyor.   "İKİ TARAFIN ATEŞKESE UYMASI ÇOK ÖNEMLİYDİ" Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş: Türkiye'nin emir komutası bir yerden olduğu için çok kısa sürede tamamen ateşkese uyulur hale gelecek. Ateşkesin ardından burada bitmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı "Daha sonrasında adımlar atılacak" dedi. Önce iki tarafın ateşkese uyması çok önemliydi. Devam suretli bir çatışma içerisinde Suriye'nin 3 bin 300'ün üzerinde bir insan kaybı var. Zırhlı tümen civarında bir kuvvet kaybı var. Ayrıca mekanize bir alan civarında kaybı var. Suriye'nin oldukça yüksek seviyede bir kaybı var. Şimdi burada M5 karayoluyla ilgili bir değişiklik yok. Herkes belirli ölçüde elinde bulunan yerlerle ilgili ateşkeste bulunacak. Yani Lazkiye'ye doğru giden karayolunun emniyete alınması için 6 km güney ve kuzeyinde güvenli bölge oluşturulacak. Ayrıntıları tabi ki biz bilmiyoruz. Onları daha sonra göreceğiz. Herhangi bir şekilde uymayan olursa cezalandırılacak. Bu kadar basit.   "REJİME GÖZ YUMULMAYACAĞINI NET BİR ŞEKİLDE İFADE ETTİ" Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: Ben sadece karar kısmında değilim. Karar kısmında 3 tane konu var. Ben şöyle okudum. İçeride 2 saat 40 dakika görüştüler. Normal şartlarda aşağıda heyetler görüşürüz orada birkaç tane konu vardır anlaşılamayan. Siyasi seviyeye sonra çıkarılır. Önce heyetler görüşür sonra liderler görüşür. Liderlere de 2-3 tane kalmış sorular parantez içinde sunulur. Onların siyasi kararına verirler. Bu defa öyle olmadı. Yukarıdan aşağı geldi. Çünkü daha evvel 3 tane müzakere toplantısı Ankara ve Moskova'da yapılmıştı. Ve buradan da bir şey çıkmayacağı belli olmuştu. Dolayısıyla yukarıda siyasi mutabakata varıldıktan sonra müzakerenin devam etmesi hususu karara bağlandı. Soçi'de de böyle oldu. 6,5 saat sürmesinin nedeni de buydu. İki liderin yine burada anlaşamadıklarını ama anlaşmazlığı ortaya koydukları taktirde bundan çıkacak sonuçların çok kötü olabileceği düşüncesiyle önce zaman kazanmaya yönelik olarak bir ara mutabakat üzerinde bu açıklamayı yaptıklarını düşünüyorum. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamada üzerinde durduğu konuların ne olduğuna dair ipucu veriyor. Mesela "Rusya ile olan iş birliği bizim için çok önemli" dedi. Bir başka değişle stratejik ilişkilerimiz. Dolayısıyla bu iki konuyu birbirinden ayırmak lazım. Şu anda İdlib'de yaşananlarla Rusya ile ilişkilerimiz farklıdır, ayrı şeylerdir diye. Rejime göz yumulmayacağını net bir şekilde ifade etti. Aslında topyekün rejimin arkasında Putin olduğuna göre, Putin demek ki burada bunu da kabullenmiş demektir.   MUTABAKAT METNİNDE 3 MADDE YER ALIYOR İdlib Ateşkesi Mutabakatı'nda yer alan maddeler şu şekilde:   1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01'den itibaren durdurulacaktır.   2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.   3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 km batısı) Ain-Al-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.   İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer. Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır.  

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in başkent Moskova'da gerçekleştirdiği tarihi İdlib zirvesinden ateşkes kararı çıktı. Zirvede varılan mutabakata göre, ateşkes gece yarısından itibaren geçerli olacak.

 

UZMANLAR CANLI YAYINDA DEĞERLENDİRDİ

CNN Türk canlı yayınına katılan Prof. Ragıp Kutay Karaca, Ceyhun Bozkurt, Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş ve Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Moskova'daki zirveden çıkan ateşkes kararını değerlendirdi.

 

İşte uzmanların İdlib Ateşkesi Mutabakatı hakkındaki değerlendirmeleri:

 

"ESED REJİMİ ATEŞKESE UYMAZSA KAYBEDEN TARAF OLACAKTIR"

Prof. Ragıp Kutay Karaca: Ateşkes, silahların durması anlamı taşıyor ama öbür taraftan diplomasinin de yürütülmesine olanak vermeli. Bundan sonra tabi ki orada provokatif olaylar ceyran edebilir ama bunun hiçbir önemi yok. Bu süreç içerisinde orada kalıcı bir statü yaratabilmek için diplomasi fırsatı çıkar. Diplomasiyi yönetebilmek için silahların susması gerekir. Her ne kadar 14. ateşkes olsa da bu sefer işin içerisinde çok fazlasıyla Türkiye ve Rusya'nın içerisinde olduğu bir yapı ortaya çıktı. Esad rejiminin içerisinde İranlı Hizbullah örgütünün olduğu gruplar var. Bu gruplar da önemli bir nokta. Esad rejimi ateşkese uymazsa kaybeden taraf olacaktır. Serakip, Türk-Rus güvenli alanı gibi bir kavram ortaya çıkıyor.

 

"SALDIRILARIN NEDENLERİNDEN BİRİ DE M5 KARAYOLUNUN TUTULMASIYDI"

Ceyhun Bozkurt: Bütün saldırıların ana nedenlerinden bir tanesi M5 karayolunun tutulması meselesiydi. Rejim açısında çok önemli çünkü Halep'ten Şam'a Humus'a inen hat. Statejik boyutunun yanı sıra çok büyük ticari bir yol. Örneğin Halep'ten gelecek gelir rejim açısından çok büyük bir mali kaynak getirecekti. Ülkede çok ciddi bir sıkıntı var ve bunu çözmesi gerekiyordu. Burada şu anlaşılıyor, M5 pozisyonunda herkes mevcut pozisyonunu koruyacak. M4 karayolunu Türkiye bir şekilde tutacak ve oradaki insanların güvenliğini sağlamak açısında önemli bir konumu bulunuyor.

 

"İKİ TARAFIN ATEŞKESE UYMASI ÇOK ÖNEMLİYDİ"

Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş: Türkiye'nin emir komutası bir yerden olduğu için çok kısa sürede tamamen ateşkese uyulur hale gelecek. Ateşkesin ardından burada bitmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı "Daha sonrasında adımlar atılacak" dedi. Önce iki tarafın ateşkese uyması çok önemliydi. Devam suretli bir çatışma içerisinde Suriye'nin 3 bin 300'ün üzerinde bir insan kaybı var. Zırhlı tümen civarında bir kuvvet kaybı var. Ayrıca mekanize bir alan civarında kaybı var. Suriye'nin oldukça yüksek seviyede bir kaybı var. Şimdi burada M5 karayoluyla ilgili bir değişiklik yok. Herkes belirli ölçüde elinde bulunan yerlerle ilgili ateşkeste bulunacak. Yani Lazkiye'ye doğru giden karayolunun emniyete alınması için 6 km güney ve kuzeyinde güvenli bölge oluşturulacak. Ayrıntıları tabi ki biz bilmiyoruz. Onları daha sonra göreceğiz. Herhangi bir şekilde uymayan olursa cezalandırılacak. Bu kadar basit.

 

"REJİME GÖZ YUMULMAYACAĞINI NET BİR ŞEKİLDE İFADE ETTİ"

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: Ben sadece karar kısmında değilim. Karar kısmında 3 tane konu var. Ben şöyle okudum. İçeride 2 saat 40 dakika görüştüler. Normal şartlarda aşağıda heyetler görüşürüz orada birkaç tane konu vardır anlaşılamayan. Siyasi seviyeye sonra çıkarılır. Önce heyetler görüşür sonra liderler görüşür. Liderlere de 2-3 tane kalmış sorular parantez içinde sunulur. Onların siyasi kararına verirler. Bu defa öyle olmadı. Yukarıdan aşağı geldi. Çünkü daha evvel 3 tane müzakere toplantısı Ankara ve Moskova'da yapılmıştı. Ve buradan da bir şey çıkmayacağı belli olmuştu. Dolayısıyla yukarıda siyasi mutabakata varıldıktan sonra müzakerenin devam etmesi hususu karara bağlandı. Soçi'de de böyle oldu. 6,5 saat sürmesinin nedeni de buydu. İki liderin yine burada anlaşamadıklarını ama anlaşmazlığı ortaya koydukları taktirde bundan çıkacak sonuçların çok kötü olabileceği düşüncesiyle önce zaman kazanmaya yönelik olarak bir ara mutabakat üzerinde bu açıklamayı yaptıklarını düşünüyorum. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamada üzerinde durduğu konuların ne olduğuna dair ipucu veriyor. Mesela "Rusya ile olan iş birliği bizim için çok önemli" dedi. Bir başka değişle stratejik ilişkilerimiz. Dolayısıyla bu iki konuyu birbirinden ayırmak lazım. Şu anda İdlib'de yaşananlarla Rusya ile ilişkilerimiz farklıdır, ayrı şeylerdir diye. Rejime göz yumulmayacağını net bir şekilde ifade etti. Aslında topyekün rejimin arkasında Putin olduğuna göre, Putin demek ki burada bunu da kabullenmiş demektir.

 

MUTABAKAT METNİNDE 3 MADDE YER ALIYOR

İdlib Ateşkesi Mutabakatı'nda yer alan maddeler şu şekilde:

 

1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01'den itibaren durdurulacaktır.

 

2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.

 

3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 km batısı) Ain-Al-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.

 

İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer. Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.