HZ. DAVUT’UN MABEDİ ŞANLIURFA’DA!

Özel Haber 18.02.2022 - 10:46, Güncelleme: 18.02.2022 - 10:46 10974+ kez okundu.
 

HZ. DAVUT’UN MABEDİ ŞANLIURFA’DA!

Araştırmacı Yazar Bilal Bebe’den büyük iddia, Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğunu ve mabedin Kızılkoyun mağaralarında olduğunu ifade ederek yetkililerden çalışma yapmalarını ve mabedi gün yüzüne çıkarmalarını talep etti.

Şanlıurfalı Araştırmacı Gazeteci ve Yazar olan Bilal Bebe, 63olay.com’a verdiği röportajda Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğunu iddia ederek kanıt olarak, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesini gösterdi. Bebe, mabedin yerinin şuan ki Kızılkoyun mağaralarının olduğu bölgede olduğunu söyledi. HZ. DAVUT MABEDİ ŞANLIURFA’DA… Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğunu ve bunun yerini bildiğinizi söylüyorsunuz. Bu iddianızı neye dayandırıyorsunuz? Yaklaşık üç yıldır sürdürdüğüm bir çalışmam var. Şanlıurfa’nın tarihi enstrümanlarını bugünkü haliyle kıyaslayıp durumlarının ne olduğunu fotoğraflayıp çalışma yapıyordum. Bu çalışma esnasında eski fotoğrafları yayınlayan dergi ve çeşitli yayın organları vardı. Bu organları incelerken çok ilginçtir hemen karşıma Şanlıurfa’nın peygamberler şehri kimliği yeterince açıklanmıyor. Kimin nerede olduğu nerede yaşadığı üzerinde pek durulmuyor. Ve detaylı anlatılmıyor ve sanki gizleniyormuş izlenimi veriliyor. Tabi benim için bu biraz da tesadüf oldu. “Hz. Davut’un mabedinin nerede” diye özellikle araştırmadık ama rast geldik. Bu rastlantı sonucu gördük ki bu mabedin Şanlıurfa’da olduğu belgesiyle karşımıza çıktı. Bu da bizi çok şaşırttı. KIZILKOYUN’DA ARKEOLOJİ KAZILAR TEKRAR YAPILMALI… Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğuna dair somut olarak ne gibi delilleriniz var? Ünlü Türk gezgini 1600’lü yıllarında Şanlıurfa’da Kızılkoyun bölgesinde Hz. Davut’un mabedinin olduğunu belirtiyor. Buna Seyahatname adılı kitabında rastlayabilirsiniz. Ki bu da birinci dereceden kanıt sayılabilir. İkinci derece kanıt da Şanlıurfa’nın Mezopotamya’nın başkenti oluşudur. Biz coğrafik yapıyı düşünürsek günümüzde çok uzak gelebilir. O dönem öyle değildi. Biliyorsunuz dünyanın yer kabuğu sürekli yer değiştirmektedir. Bu da bir yerde bizim için kanıt sayılır. Bediuzaman aile mezarlığından başlayıp şu anda otel yapılan yere kadar olan mağaraların tamamında Hz. Davut’un mağaralarının olduğunu gün yüzüne çıkardılar. Daha önceki siyasi iradeler bu alana ev yapma izni verdiler. Bu evler de Hz. Davut’un mabedinin olduğu yere yapıldı. Ben iddia ediyorum; yeniden bir arkeolojik kazı yapılırsa bu mutlaka ortaya çıkacaktır. Hz. Davut’un müzikle uğraştığını tarih söylüyor. Belki onun müzik aletlerinden birine rast geliriz. Şanlıurfa’da 5-10 yıl yaşadığı mutlaktır. KIZILKOYUN’DA ARAŞTIRMALAR YAPTIM… Siz araştırmacı bir yazar olarak Hz. Davut’un mabedinin olduğunu iddia ettiğiniz Kızılkoyun mağaralarında çalışma yaptınız mı? Evet ben kendim de Kızılkoyun bölgesine gidip araştırmalar yaptım. Hz. Davut’un Kenan bölgesinde doğduğu söyleniyor. Biliyorsunuz yahuda kabilesinin yasansın sekizinci oğludur. Hz. Davut’un o mağaralarda olduğuna kanaat getirdim. Tekrar ediyorum 1600’lü yıllarda ünlü gezgin, ‘Şanlıurfa’da Hz. Davut’un mabedine rast geldim’ diyor. Bizzat Evliya Çelebi’nin kendi ifadesidir. KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ, VALİLİK VE BELEDİYELER ARAŞTIRMALI VE GEREKENİ YAPMALIDIR… Hz. Davut’un mabedinin olduğunu iddia ettiğiniz Kızılkoyun bölgesinde tanıtım ve bakım anlamında yeterince çalışma yapıldı mı?  Günümüz Kültür Müdürlüğü, Valilik ve belediye başkanları, merkeze mi bağlı Eyübiye’ye mi onu da bilmiyorum. Bağlı bulunan belediye hangisi ise, bence orayı ciddi anlamda ele almalı en azından bir tabela yerleştirmelidir. Hz. Davut’un mabedinin burada olduğunu belirtsinler. Eğer araştırmacılar varsa ben bu tartışmayı açıyorum. Buyursunlar gelsinler. Araştırsınlar ben böyle bir iddia içerisindeyim. Balıklı gölü bile biz tam olarak tarif edemiyoruz. Bütün göller zaten balıklıdır. Orasının adı Halil u Rahman gölüdür. TARİHİ ALAN KIZILKOYUN MAĞARALARI TİNERCİLERİN MEKANI OLMUŞ, YETKİLİLER BURAYA SAHİP ÇIKMALI… Kaderine terk edilen Kızılkoyun bölgesi tinercilerin yuvası haline gelmiş durumda. Siz böyle önemli bir iddiayı ortaya atan biri olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ben araştırmacı yazar kimliğimle beraber bir Şanlıurfalı olarak, yetkililerden buraya  ilgi göstermeleri için yalvarıyor, rica ediyorum. İnanın bunları söylerken duygu yüklüyüm, ağlamaklıyım. Şanlıurfa’da bir gelenek var. İşte ‘iki delikli taşın etrafında ne dolanıyorsunuz’ diyenler var. Bunlar bilmeden söylüyorlar. Urfa’mıza sahip çıkalım sağımızda solumuzda deniz yok. Bazıları çıkıp efendim orası Hz. İbrahim’in makamı olmayabilir diyor. Hayır efendim orası Halil u Rahmandır. Oradaki kanıt ve belgeler onu gösteriyor. Kızılkoyun gerekli ışıklandırmalar yapılmalı 24 saat korunmalıdır. Birilerinden korkumuz mu var?. Urfa peygamberler şehridir ve bu mabedin burada olduğunu söyleyebilmeliyiz.  Şanlıurfa’da daha önce yapılan ve şu an bile hala kazıları devam eden mağaralar var. Bunlar hemen hepsi de söz konusu Kızılkoyun bölgesine yakın bölgelerde yer alıyor. Bunların da mabet ile ilgisi olabilir mi? Mozikler şehir diyoruz.  Zeusun güzellik hamamı çıktı orada. Medeniyetler şehir olan Urfa’mız var. Geçen bin yıllarda hep isotla mı uğraştık. Tarih bizimle başladı. 12 Bin yıl diyoruz. Mısır piramitlerinden bile daha önce kurulmuş bu memleket. Buna sahip çıkmıyoruz. Şuan araçların park ettiği alan haline gelen yer güzellik hamamının yeridir. Kazıda ortaya çıktı. Sonradan imha ettiler. Yok ettiler. İCRAAT ZAMANI, KADERİNE TER EDİLMEMELİ.. Son olarak neler söylemek istersiniz.? Bu memleket kimsenin babasını malı değildir. Bu memlekete sahip çıkmamız gerekiyor. Kızılkoyun’un tanıtılması ve gerekli kazı çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bizim böyle yerleri kaderine terk etme gibi bir lüksümüz yok.
Araştırmacı Yazar Bilal Bebe’den büyük iddia, Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğunu ve mabedin Kızılkoyun mağaralarında olduğunu ifade ederek yetkililerden çalışma yapmalarını ve mabedi gün yüzüne çıkarmalarını talep etti.

Şanlıurfalı Araştırmacı Gazeteci ve Yazar olan Bilal Bebe, 63olay.com’a verdiği röportajda Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğunu iddia ederek kanıt olarak, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesini gösterdi. Bebe, mabedin yerinin şuan ki Kızılkoyun mağaralarının olduğu bölgede olduğunu söyledi.

HZ. DAVUT MABEDİ ŞANLIURFA’DA…

Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğunu ve bunun yerini bildiğinizi söylüyorsunuz. Bu iddianızı neye dayandırıyorsunuz?

Yaklaşık üç yıldır sürdürdüğüm bir çalışmam var. Şanlıurfa’nın tarihi enstrümanlarını bugünkü haliyle kıyaslayıp durumlarının ne olduğunu fotoğraflayıp çalışma yapıyordum. Bu çalışma esnasında eski fotoğrafları yayınlayan dergi ve çeşitli yayın organları vardı. Bu organları incelerken çok ilginçtir hemen karşıma Şanlıurfa’nın peygamberler şehri kimliği yeterince açıklanmıyor. Kimin nerede olduğu nerede yaşadığı üzerinde pek durulmuyor. Ve detaylı anlatılmıyor ve sanki gizleniyormuş izlenimi veriliyor. Tabi benim için bu biraz da tesadüf oldu. “Hz. Davut’un mabedinin nerede” diye özellikle araştırmadık ama rast geldik. Bu rastlantı sonucu gördük ki bu mabedin Şanlıurfa’da olduğu belgesiyle karşımıza çıktı. Bu da bizi çok şaşırttı.

KIZILKOYUN’DA ARKEOLOJİ KAZILAR TEKRAR YAPILMALI…

Hz. Davut’un mabedinin Şanlıurfa’da olduğuna dair somut olarak ne gibi delilleriniz var?

Ünlü Türk gezgini 1600’lü yıllarında Şanlıurfa’da Kızılkoyun bölgesinde Hz. Davut’un mabedinin olduğunu belirtiyor. Buna Seyahatname adılı kitabında rastlayabilirsiniz. Ki bu da birinci dereceden kanıt sayılabilir. İkinci derece kanıt da Şanlıurfa’nın Mezopotamya’nın başkenti oluşudur. Biz coğrafik yapıyı düşünürsek günümüzde çok uzak gelebilir. O dönem öyle değildi. Biliyorsunuz dünyanın yer kabuğu sürekli yer değiştirmektedir. Bu da bir yerde bizim için kanıt sayılır. Bediuzaman aile mezarlığından başlayıp şu anda otel yapılan yere kadar olan mağaraların tamamında Hz. Davut’un mağaralarının olduğunu gün yüzüne çıkardılar. Daha önceki siyasi iradeler bu alana ev yapma izni verdiler. Bu evler de Hz. Davut’un mabedinin olduğu yere yapıldı. Ben iddia ediyorum; yeniden bir arkeolojik kazı yapılırsa bu mutlaka ortaya çıkacaktır. Hz. Davut’un müzikle uğraştığını tarih söylüyor. Belki onun müzik aletlerinden birine rast geliriz. Şanlıurfa’da 5-10 yıl yaşadığı mutlaktır.

KIZILKOYUN’DA ARAŞTIRMALAR YAPTIM…

Siz araştırmacı bir yazar olarak Hz. Davut’un mabedinin olduğunu iddia ettiğiniz Kızılkoyun mağaralarında çalışma yaptınız mı?

Evet ben kendim de Kızılkoyun bölgesine gidip araştırmalar yaptım. Hz. Davut’un Kenan bölgesinde doğduğu söyleniyor. Biliyorsunuz yahuda kabilesinin yasansın sekizinci oğludur. Hz. Davut’un o mağaralarda olduğuna kanaat getirdim. Tekrar ediyorum 1600’lü yıllarda ünlü gezgin, ‘Şanlıurfa’da Hz. Davut’un mabedine rast geldim’ diyor. Bizzat Evliya Çelebi’nin kendi ifadesidir.

KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ, VALİLİK VE BELEDİYELER ARAŞTIRMALI VE GEREKENİ YAPMALIDIR…

Hz. Davut’un mabedinin olduğunu iddia ettiğiniz Kızılkoyun bölgesinde tanıtım ve bakım anlamında yeterince çalışma yapıldı mı?

 Günümüz Kültür Müdürlüğü, Valilik ve belediye başkanları, merkeze mi bağlı Eyübiye’ye mi onu da bilmiyorum. Bağlı bulunan belediye hangisi ise, bence orayı ciddi anlamda ele almalı en azından bir tabela yerleştirmelidir. Hz. Davut’un mabedinin burada olduğunu belirtsinler. Eğer araştırmacılar varsa ben bu tartışmayı açıyorum. Buyursunlar gelsinler. Araştırsınlar ben böyle bir iddia içerisindeyim. Balıklı gölü bile biz tam olarak tarif edemiyoruz. Bütün göller zaten balıklıdır. Orasının adı Halil u Rahman gölüdür.

TARİHİ ALAN KIZILKOYUN MAĞARALARI TİNERCİLERİN MEKANI OLMUŞ, YETKİLİLER BURAYA SAHİP ÇIKMALI…

Kaderine terk edilen Kızılkoyun bölgesi tinercilerin yuvası haline gelmiş durumda. Siz böyle önemli bir iddiayı ortaya atan biri olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ben araştırmacı yazar kimliğimle beraber bir Şanlıurfalı olarak, yetkililerden buraya  ilgi göstermeleri için yalvarıyor, rica ediyorum. İnanın bunları söylerken duygu yüklüyüm, ağlamaklıyım. Şanlıurfa’da bir gelenek var. İşte ‘iki delikli taşın etrafında ne dolanıyorsunuz’ diyenler var. Bunlar bilmeden söylüyorlar. Urfa’mıza sahip çıkalım sağımızda solumuzda deniz yok. Bazıları çıkıp efendim orası Hz. İbrahim’in makamı olmayabilir diyor. Hayır efendim orası Halil u Rahmandır. Oradaki kanıt ve belgeler onu gösteriyor. Kızılkoyun gerekli ışıklandırmalar yapılmalı 24 saat korunmalıdır. Birilerinden korkumuz mu var?. Urfa peygamberler şehridir ve bu mabedin burada olduğunu söyleyebilmeliyiz.

 Şanlıurfa’da daha önce yapılan ve şu an bile hala kazıları devam eden mağaralar var. Bunlar hemen hepsi de söz konusu Kızılkoyun bölgesine yakın bölgelerde yer alıyor. Bunların da mabet ile ilgisi olabilir mi?

Mozikler şehir diyoruz.  Zeusun güzellik hamamı çıktı orada. Medeniyetler şehir olan Urfa’mız var. Geçen bin yıllarda hep isotla mı uğraştık. Tarih bizimle başladı. 12 Bin yıl diyoruz. Mısır piramitlerinden bile daha önce kurulmuş bu memleket. Buna sahip çıkmıyoruz. Şuan araçların park ettiği alan haline gelen yer güzellik hamamının yeridir. Kazıda ortaya çıktı. Sonradan imha ettiler. Yok ettiler.

İCRAAT ZAMANI, KADERİNE TER EDİLMEMELİ..

Son olarak neler söylemek istersiniz.?

Bu memleket kimsenin babasını malı değildir. Bu memlekete sahip çıkmamız gerekiyor. Kızılkoyun’un tanıtılması ve gerekli kazı çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bizim böyle yerleri kaderine terk etme gibi bir lüksümüz yok.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ruhalı
(07.04.2022 08:24 - #273)
Tek dayanak seyahatname gerisi hissiyat
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ruhalı
(07.04.2022 08:24 - #274)
Tek dayanak seyahatname gerisi hissiyat
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.