Erkam Yıldırım
Köşe Yazarı
Erkam Yıldırım
 

KIRDIĞIN PUTTA İBRAHİM TAPTIĞINDA KARUNSUN.

Kıyım kıyım mesafeler koyuyorum arana ve derinleşiyor zihnine üşüşen hücreler. Hücreler ki zindandan daha ıssız ve  soğuk. Ve özü eğri olanlar çağlıyor musluklardan oluk oluk..       Belki de dar geliyor tenine kırbaçlanmış kelimelerimden düşenler.  Duymuyor musun..! Hayatından  seni alıyorum soluk soluk.,      Şimdi, göğsüne düşen ulu bir bilekçe.. Can esir olurken,  özüne yönelmedikçe  .. bir Cinayet işleniyor ,  sen “Bana dönmedikçe” …. Sonrası, karanlıklar…karanlıklar karanlıklar ..  karar kılmaktan acizleşen yaratıklar .  Duymuyor  musun sesimi …   “derileler deşiliyor ve makber yurduna doğru kiralanmış odalar” kıracaksın o putu ki yeşermeli sahralar … Ancak sen susuyorsun;  Cinayet işleniyor ve  “Ölüyor Otuzlar ve Kırklar.“.   Öyle ki ; celladının ziynetinden doğuyor bu sarmaşıklar .         Oysa ,Bin öldün, bin asıldın, bir alaca gibi yaratıldın.. Şimdi mi..? Mümteziç ancak mahursun.     Sen mi…Mahzunsun, masumsun .. mazursun .. unutma ki musallada bir tabutsun.      Kırdığın putta İbrahim, taptığında Karunsun. Görmüyor musun … soluklarını alıyorum  ve nefeslerin kefenleşiyor birer birer. Kıyım kıyım mesafeler koyuyorum arana ve derinleşiyor zihnine üşüşen hücreler ..        Artık ne urganlar ile ecel  , nede  kılıçlar…can esir olurken “ölüyor Doğruluklar” Ayinler ile çıkılıyor mezarlıklardan . Ve toplanıyor birer birer göz yaşları arıklardan . Unutma …! Ahdine  mahkumdur kalbinde ki  dilekçe. bir Cinayet işleniyor ,  sen “Bana dönmedikçe” ….        Ve şimdi ,     Sen mi…Mahzunsun, masumsun .. mazursun .. unutma ki musallada bir tabutsun. Kırdığın putta İbrahim, taptığında Karunsun.
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2024 - Çarşamba

KIRDIĞIN PUTTA İBRAHİM TAPTIĞINDA KARUNSUN.

Kıyım kıyım mesafeler koyuyorum arana ve derinleşiyor zihnine üşüşen hücreler. Hücreler ki zindandan daha ıssız ve  soğuk. Ve özü eğri olanlar çağlıyor musluklardan oluk oluk..

      Belki de dar geliyor tenine kırbaçlanmış kelimelerimden düşenler.  Duymuyor musun..! Hayatından  seni alıyorum soluk soluk.,

     Şimdi, göğsüne düşen ulu bir bilekçe.. Can esir olurken,  özüne yönelmedikçe  .. bir Cinayet işleniyor ,  sen “Bana dönmedikçe” ….

Sonrası, karanlıklar…karanlıklar karanlıklar ..  karar kılmaktan acizleşen yaratıklar . 

Duymuyor  musun sesimi …

  “derileler deşiliyor ve makber yurduna doğru kiralanmış odalar” kıracaksın o putu ki yeşermeli sahralar …

Ancak sen susuyorsun;  Cinayet işleniyor ve  “Ölüyor Otuzlar ve Kırklar.“.   Öyle ki ; celladının ziynetinden doğuyor bu sarmaşıklar .

        Oysa ,Bin öldün, bin asıldın, bir alaca gibi yaratıldın.. Şimdi mi..? Mümteziç ancak mahursun.

    Sen mi…Mahzunsun, masumsun .. mazursun .. unutma ki musallada bir tabutsun.

     Kırdığın putta İbrahim, taptığında Karunsun.

Görmüyor musun … soluklarını alıyorum  ve nefeslerin kefenleşiyor birer birer. Kıyım kıyım mesafeler koyuyorum arana ve derinleşiyor zihnine üşüşen hücreler ..

       Artık ne urganlar ile ecel  , nede  kılıçlar…can esir olurken “ölüyor Doğruluklar” Ayinler ile çıkılıyor mezarlıklardan . Ve toplanıyor birer birer göz yaşları arıklardan .

Unutma …!

Ahdine  mahkumdur kalbinde ki  dilekçe. bir Cinayet işleniyor ,  sen “Bana dönmedikçe” ….

       Ve şimdi ,     Sen mi…Mahzunsun, masumsun .. mazursun .. unutma ki musallada bir tabutsun.

Kırdığın putta İbrahim, taptığında Karunsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.