"Sekiz kilo patates yüz liraya.
Kızartmalık abla!" diyor sokaktan geçen satıcı.
O da ekmeğinin peşinde, maişet derdinde, hepimiz gibi daha doğrusu bazılarımız gibi.
Öyle ya, kimilerinin ekmeği altın tepside. Hatta ekmek beğenmiyor her öğün pasta yiyor. Dünyanın adaleti böyle.
Evet nimetler eşit dağıtılmamış, dağıtılmıyor. Çoğu zaman çoğu yerde ekmek aslanın ağzında ama aslan da ekmeğinin avında.
Sahi ekmeğin tadı da yok son yıllarda. Ne idüğü belirsiz zirai ilaçlar tarlalarda. Oradan hasat edilen buğdaydan öğütülen unla yapılmış ekmekler yiyoruz. Fırından alırken sıcak ve taze eve yetişene dek bayatlayan ekmek. Ve üstelik ekmek çok pahalı.
Ne pahalı değil ki artık? Yiyecek pahalı, giyecek pahalı. Maaştan yüksek kira!
Sahi her şey pahalı da insan niye o kadar ucuz?
