Yüce Yaratıcımız dünyayı yaratmış ve insanları birçok hikmetle imtihan için dünyaya göndermiştir. Dünya hayatında herkese farklı bir ömür tayin etmiştir. Nitekim dünyada şu an ortalama insan ömrü 70-80 yıldır. İnsan bu kısa ömürde ebedi bir hayatı kazanacak veya Allah muhafaza kaybedecektir.
Cenab-ı Hak insanı dünyaya gönderirken başıboş bırakmamıştır. Kitap, peygamberler, salih insanlarla beşeriyete yol göstermiştir. Dünyaya gelen bazı insanlar nefsine esir olup keyfine göre yaşamayı tercih etmektedir. Bu insanlara göre dünyanın bütün zevkleri tadılmalı ve bu dünyadan başka bir diyara hazırlık yapmaya gerek yoktur. Şeytan da tam bunu istemekte ve insanın ahireti hesaba katmadan yaşamasını teşvik etmektedir. Diğer yandan bu dünyanın fani ve geçici olduğunu bilen insanlar ise rablerinin rızasını kazanmak istemektedir. Çünkü bu talihli ve ferasetli insanlar dünyanın aldatıcı yüzüne aldanmamışlardır. Rabbimiz insanlara dünya hayatında ahireti ve ebedi cenneti kazanmak için çeşitli fırsatlar ve imkanlar vermiştir. Ramazan ayı da bu mübarek fırsatlardan biridir. İnsan her gün her an rabbine hakkıyla kulluk edemediği için bazı gün ve geceler ayrıca kıymetli olmuştur. Bu zamanları layıkıyla ihya edenler Allah katında çok değer kazanmakta ve cennete layık bir hal almaktadır. 11 ayın sultanı dediğimiz Ramazan ayı Allah’ın değer verdiği müstesna bir zaman dilimidir. İnsanı adeta melekleştiren, insana rabbini hatırlatan, insana nimetlerin gerçek lezzetini hissettiren bir ay olan Ramazan’ı maalesef nasipsiz olanlar ihya edememektedir. Bunlar Ramazan ayına hürmet etmeyerek büyük bir gaflete düşmektedir. Osmanlı zamanında gayri müslimler bile Müslümanlara saygısızlık olmasın diye gizli olarak yer içerlerdi ama bugün ben Müslümanım diyen bazı bedbahtlar açıktan ve pervasızca yiyip içmekte ve umursamamaktadır. İnsanların bu saygısız ve utanmaz tavırlarının asıl nedeni iman zaafıdır. İman esasen iki kısma ayrılmaktadır. Taklidi ve tahkiki iman. İmanı kemale ermeyen insanlar taklidi imana sahiptir ve bu iman onları haram ve günahlardan koruyamamaktadır. Her müslümanın imanını tahkiki yani kuvvetli iman seviyesine çıkarması elzemdir. Cenab-ı Hak kullarını affetmek için her türlü kolaylığı gösteriyor. İçinde 80 yıllık ibadet sevabı kazandıran Kadir gecesini barındıran mübarek Ramazan ayının değerini bilmeyen insan acaba insan ünvanına layık mıdır? Geçen Ramazanda dünyada olup da bu yıl aramızda olmayan binlerce insan var. Belki bizim de bu son ramazan ayımız olabilir, kimbilir ki Allah’tan başka ?
Bu kutsal Ramazan ayını bir fırsat ve bir çıkış kapısı bilip rabbimize yönelmeli ve ona sığınmalıyız. Bu Ramazanı da nefsimize uyarak geçirirsek büyük zarar eder,hüsrana uğrarız. Bugün bu halde Azrail as gelip emaneti istese acaba Rabbimizi ikan edebilir miyiz, acaba felaha kavuşma imkanımız olur mu, acaba ebedi ateşten halas olabilir miyiz? Herkes bu muhasebeyi yapmalı ve yeni bir başlangıç yaparak dua ile ibadet ile niyaz ile dergah-ı ilahiyeye yaslanmalıyız.
