Derya Komşul
Köşe Yazarı
Derya Komşul
 

Adaletin Işığı, Hak ve Hukukun Gölgesi

Hayatın her alanında karşımıza çıkan, toplumsal düzenin ve huzurun temelini oluşturan üç kavram: Hak, Hukuk ve Adalet. Bu üçlü, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır ve birinin eksikliği, diğerlerini de zayıflatır, hatta yok eder. Onlar olmadan, ne kişisel özgürlüklerden ne de toplumsal barıştan bahsedebiliriz. Hak, en basit tabiriyle, her bireyin doğuştan sahip olduğu veya yasalarla güvence altına alınmış olan meşru isteği, çıkarı veya yetkisidir. Yaşama hakkı, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı, ifade özgürlüğü hakkı... Bunlar, insan olmanın getirdiği evrensel değerlerdir. Bir çocuğun oyun oynama hakkı da vardır, bir yetişkinin emeğinin karşılığını alma hakkı da. Hak, aynı zamanda bireylerin birbirine karşı olan sorumluluklarını da tanımlar. Senin hakkın, benim ödevimdir; benim hakkım da senin ödevin. Peki bu hakları nasıl koruyacağız? İşte burada hukuk devreye giriyor. Hukuk, hakların korunmasını ve kullanılmasını sağlayan kurallar bütünüdür. Yasalar, yönetmelikler, içtihatlar... Hukuk, bir toplumun düzenini sağlayan, bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir nevi trafik ışığıdır. Hukukun üstün olduğu bir yerde, herkes eşittir; kimse yasaların üzerinde değildir. Güçlü olanın değil, haklı olanın kazandığı bir sistemin temelini oluşturur. Hukuk, aynı zamanda bir güvencedir; keyfiliğin ve zulmün önüne geçen görünmez bir duvardır. Ancak sadece hak ve hukukla yetinmek, tek başına adaleti sağlamak için yeterli olmayabilir. Adalet, belki de bu üçlünün en yücesi, en zor elde edilenidir. Adalet, herkese hakkettiğini vermek, eşit davranmak, tarafsız olmak demektir. Bazen yasaların harfi harfine uygulanması, adaletin ruhuna aykırı düşebilir. İşte tam da bu noktada, adaletin vicdani bir boyut kazandığını görürüz. Bir olayın tüm yönleriyle ele alınması, empati yapılması, mağdurun sesi olunması, adaletin gereğidir. Şanlıurfa gibi kadim şehirlerde, hak, hukuk ve adalet kavramları binlerce yıllık bir kültürel mirasın da parçasıdır. Balıklıgöl'ün hikayesinden, Peygamberler şehrinin manevi atmosferine kadar, bu topraklarda her zaman doğruluk, dürüstlük ve hakkaniyet ön planda olmuştur. Günümüzde, bu kavramların ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Hukukun çiğnendiği, hakların gasp edildiği, adaletin tecelli etmediği her yerde kaos ve acı hüküm sürer. Oysa adaletin ışığı yandığında, karanlıklar dağılır, umut yeşerir ve toplumlar huzur bulur. Unutmayalım ki, hak aramak, hukuka uymak ve adaleti savunmak sadece devletin değil, her bir bireyin sorumluluğudur. Sesimizi yükseltmek, haksızlıklara karşı durmak, mağdura el uzatmak... Bunlar, adaletin inşasında atılacak en küçük ama en değerli adımlardır. Adaletin sadece mahkeme salonlarında değil, hayatın her anında, her ilişkide, her davranışta tecelli etmesi dileğiyle...
Ekleme Tarihi: 30 May 2025 - Friday

Adaletin Işığı, Hak ve Hukukun Gölgesi

Hayatın her alanında karşımıza çıkan, toplumsal düzenin ve huzurun temelini oluşturan üç kavram: Hak, Hukuk ve Adalet. Bu üçlü, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır ve birinin eksikliği, diğerlerini de zayıflatır, hatta yok eder. Onlar olmadan, ne kişisel özgürlüklerden ne de toplumsal barıştan bahsedebiliriz.

Hak, en basit tabiriyle, her bireyin doğuştan sahip olduğu veya yasalarla güvence altına alınmış olan meşru isteği, çıkarı veya yetkisidir. Yaşama hakkı, eğitim hakkı, mülkiyet hakkı, ifade özgürlüğü hakkı... Bunlar, insan olmanın getirdiği evrensel değerlerdir. Bir çocuğun oyun oynama hakkı da vardır, bir yetişkinin emeğinin karşılığını alma hakkı da. Hak, aynı zamanda bireylerin birbirine karşı olan sorumluluklarını da tanımlar. Senin hakkın, benim ödevimdir; benim hakkım da senin ödevin.

Peki bu hakları nasıl koruyacağız? İşte burada hukuk devreye giriyor. Hukuk, hakların korunmasını ve kullanılmasını sağlayan kurallar bütünüdür. Yasalar, yönetmelikler, içtihatlar... Hukuk, bir toplumun düzenini sağlayan, bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir nevi trafik ışığıdır. Hukukun üstün olduğu bir yerde, herkes eşittir; kimse yasaların üzerinde değildir. Güçlü olanın değil, haklı olanın kazandığı bir sistemin temelini oluşturur. Hukuk, aynı zamanda bir güvencedir; keyfiliğin ve zulmün önüne geçen görünmez bir duvardır.

Ancak sadece hak ve hukukla yetinmek, tek başına adaleti sağlamak için yeterli olmayabilir. Adalet, belki de bu üçlünün en yücesi, en zor elde edilenidir. Adalet, herkese hakkettiğini vermek, eşit davranmak, tarafsız olmak demektir. Bazen yasaların harfi harfine uygulanması, adaletin ruhuna aykırı düşebilir. İşte tam da bu noktada, adaletin vicdani bir boyut kazandığını görürüz. Bir olayın tüm yönleriyle ele alınması, empati yapılması, mağdurun sesi olunması, adaletin gereğidir.

Şanlıurfa gibi kadim şehirlerde, hak, hukuk ve adalet kavramları binlerce yıllık bir kültürel mirasın da parçasıdır. Balıklıgöl'ün hikayesinden, Peygamberler şehrinin manevi atmosferine kadar, bu topraklarda her zaman doğruluk, dürüstlük ve hakkaniyet ön planda olmuştur.

Günümüzde, bu kavramların ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Hukukun çiğnendiği, hakların gasp edildiği, adaletin tecelli etmediği her yerde kaos ve acı hüküm sürer. Oysa adaletin ışığı yandığında, karanlıklar dağılır, umut yeşerir ve toplumlar huzur bulur.

Unutmayalım ki, hak aramak, hukuka uymak ve adaleti savunmak sadece devletin değil, her bir bireyin sorumluluğudur. Sesimizi yükseltmek, haksızlıklara karşı durmak, mağdura el uzatmak... Bunlar, adaletin inşasında atılacak en küçük ama en değerli adımlardır.

Adaletin sadece mahkeme salonlarında değil, hayatın her anında, her ilişkide, her davranışta tecelli etmesi dileğiyle...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Halis
(30.05.2025 11:54 - #394)
Hak hukuk adalet herkese her alanda lazım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.