Abdulkadir Şanlı
Köşe Yazarı
Abdulkadir Şanlı
 

Kurban Bayramı: Paylaşmak, Yaklaşmak ve Yeniden Doğuş

Bayramlar, hayatın koşuşturmacasında durup soluklandığımız, sevdiklerimizle kucaklaştığımız, geleneklerimizi yaşattığımız özel zamanlardır. Kurban Bayramı ise, bu anlamın ötesinde, bizlere çok daha derin mesajlar fısıldar: Paylaşmak, Allah'a yakınlaşmak ve manevi bir arınmayla yeniden doğuş. Şanlıurfa'da, bu kadim topraklarda Kurban Bayramı'nın ruhu daha bir farklı, daha bir derinden hissedilir. Taş sokaklardan yükselen tekbir sesleri, Balıklıgöl'ün o mistik atmosferinde yankılanan dualar, her evin kapısından sızan sıcak sofra kokuları... Urfa'da Kurban Bayramı, sadece bir dini vecibeyi yerine getirmek değil, aynı zamanda köklü bir geleneğin, yüzyıllardır süren bir dayanışmanın ve samimi bir misafirperverliğin de adıdır. Kurban, sadece kesilen bir hayvan değildir. O, aynı zamanda bir teslimiyettir; Allah'a olan inancımızın, O'nun yolunda fedakarlık yapmaya hazır oluşumuzun bir nişanesidir. İbrahim Peygamber'in oğlu İsmail'i kurban etme azmiyle başlayan bu kutlu ibadet, bizlere koşulsuz teslimiyetin ve imanın gücünü hatırlatır. Ama Kurban Bayramı'nın en belirgin özelliği, hiç şüphesiz paylaşmaktır. Kesilen kurban etinin üçe bölünüp, bir kısmının yoksullara, ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, bu bayramın özünü oluşturur. Sofralarımızdaki bereket, sadece kendi ailemize değil, komşularımıza, akrabalarımıza, hiç tanımadığımız kardeşlerimize de uzanır. Bu, sadece bir et dağıtımı değil, aynı zamanda gönülden gönüle kurulan bir köprüdür, samimiyetle uzatılan bir eldir. Bu paylaşım, toplumsal dayanışmayı güçlendirir, zengin ile fakir arasındaki mesafeyi azaltır ve her bireyin kendini toplumun bir parçası hissetmesini sağlar. Kurban Bayramı aynı zamanda yaklaşmaktır. Allah'a olan kulluk bilincimizi tazelemek, dualarımızla O'na sığınmak, günahlarımızdan arınmak için bir fırsattır. Camilerin dolup taştığı bayram namazlarıyla başlayan bu manevi yolculuk, aile büyüklerinin ziyaret edilmesi, dargınlıkların sona erdirilmesi ve küskünlerin barışmasıyla devam eder. Bu, gönüllerin birbirine yaklaşması, kırgınlıkların tamir edilmesi demektir. Ve nihayetinde Kurban Bayramı, yeniden doğuştur. Manevi bir temizlenme, günahlarımızdan arınma ve yeni bir başlangıç yapma imkanıdır. Paylaşmanın verdiği huzurla, Allah'a yaklaşmanın getirdiği iç dinginlikle, ruhumuzu arındırır ve yeni bir yıla daha güçlü, daha umutlu başlarız. Şanlıurfa'nın sımsıcak ruhuyla yoğrulmuş bu bayram günlerinde, sofralarımızdan bereket, kalplerimizden huzur eksik olmasın. Kurban Bayramı'nın, tüm insanlığa barış, huzur ve kardeşlik getirmesi dileğiyle...   Kurban Bayramınız Mübarek Olsun.
Ekleme Tarihi: 02 June 2025 - Monday

Kurban Bayramı: Paylaşmak, Yaklaşmak ve Yeniden Doğuş

Bayramlar, hayatın koşuşturmacasında durup soluklandığımız, sevdiklerimizle kucaklaştığımız, geleneklerimizi yaşattığımız özel zamanlardır. Kurban Bayramı ise, bu anlamın ötesinde, bizlere çok daha derin mesajlar fısıldar: Paylaşmak, Allah'a yakınlaşmak ve manevi bir arınmayla yeniden doğuş.

Şanlıurfa'da, bu kadim topraklarda Kurban Bayramı'nın ruhu daha bir farklı, daha bir derinden hissedilir. Taş sokaklardan yükselen tekbir sesleri, Balıklıgöl'ün o mistik atmosferinde yankılanan dualar, her evin kapısından sızan sıcak sofra kokuları... Urfa'da Kurban Bayramı, sadece bir dini vecibeyi yerine getirmek değil, aynı zamanda köklü bir geleneğin, yüzyıllardır süren bir dayanışmanın ve samimi bir misafirperverliğin de adıdır.

Kurban, sadece kesilen bir hayvan değildir. O, aynı zamanda bir teslimiyettir; Allah'a olan inancımızın, O'nun yolunda fedakarlık yapmaya hazır oluşumuzun bir nişanesidir. İbrahim Peygamber'in oğlu İsmail'i kurban etme azmiyle başlayan bu kutlu ibadet, bizlere koşulsuz teslimiyetin ve imanın gücünü hatırlatır.

Ama Kurban Bayramı'nın en belirgin özelliği, hiç şüphesiz paylaşmaktır. Kesilen kurban etinin üçe bölünüp, bir kısmının yoksullara, ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, bu bayramın özünü oluşturur. Sofralarımızdaki bereket, sadece kendi ailemize değil, komşularımıza, akrabalarımıza, hiç tanımadığımız kardeşlerimize de uzanır. Bu, sadece bir et dağıtımı değil, aynı zamanda gönülden gönüle kurulan bir köprüdür, samimiyetle uzatılan bir eldir. Bu paylaşım, toplumsal dayanışmayı güçlendirir, zengin ile fakir arasındaki mesafeyi azaltır ve her bireyin kendini toplumun bir parçası hissetmesini sağlar.

Kurban Bayramı aynı zamanda yaklaşmaktır. Allah'a olan kulluk bilincimizi tazelemek, dualarımızla O'na sığınmak, günahlarımızdan arınmak için bir fırsattır. Camilerin dolup taştığı bayram namazlarıyla başlayan bu manevi yolculuk, aile büyüklerinin ziyaret edilmesi, dargınlıkların sona erdirilmesi ve küskünlerin barışmasıyla devam eder. Bu, gönüllerin birbirine yaklaşması, kırgınlıkların tamir edilmesi demektir.

Ve nihayetinde Kurban Bayramı, yeniden doğuştur. Manevi bir temizlenme, günahlarımızdan arınma ve yeni bir başlangıç yapma imkanıdır. Paylaşmanın verdiği huzurla, Allah'a yaklaşmanın getirdiği iç dinginlikle, ruhumuzu arındırır ve yeni bir yıla daha güçlü, daha umutlu başlarız.

Şanlıurfa'nın sımsıcak ruhuyla yoğrulmuş bu bayram günlerinde, sofralarımızdan bereket, kalplerimizden huzur eksik olmasın. Kurban Bayramı'nın, tüm insanlığa barış, huzur ve kardeşlik getirmesi dileğiyle...

 

Kurban Bayramınız Mübarek Olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.