Abdulkadir Şanlı
Köşe Yazarı
Abdulkadir Şanlı
 

Sandıktan Çıkan Beklentiler ve Hayal Kırıklıkları

Şanlıurfa, kadim tarihi, kültürel zenginliği ve büyük potansiyeliyle Türkiye'nin en dikkat çekici şehirlerinden biri. Her seçim dönemi, vatandaşlar olarak bizler, şehrimizi daha ileriye taşıyacak, kronik sorunlarına çözüm bulacak büyük projelerin vaatlerini dinleriz. Sandığa giderken içimizdeki en büyük umut, atılan oyların karşılığında şehrimizin hak ettiği gelişimi görmektir. Ancak ne yazık ki, son seçimlerin üzerinden belirli bir süre geçmesine rağmen, Şanlıurfa'nın geleceğini derinden etkileyecek ve vatandaşın yaşam kalitesini artıracak somut projelerin yokluğu, şehirde derin bir üzüntü ve hayal kırıklığı yaratmış durumda. Beklentiler büyüktü: Ulaşım sorununa kalıcı çözümler, istihdamı artıracak sanayi ve tarım yatırımları, turizmi dört mevsime yayacak kültürel atılımlar... Görünen o ki, bu projelerin hayata geçirilmesi konusunda beklenen hız ve kararlılık sergilenemiyor. Vatandaşların bu haklı sitemi, şehrin sokaklarında, çay ocaklarında ve sosyal medyada yankılanırken, bu durumdan daha da vahim olanı, Şanlıurfa'nın sivil toplum kuruluşları (STK), yerel basın ve köşe yazarlarının sergilediği şaşırtıcı sessizliktir. Şehirlerin vicdanı ve sesi olması gereken STK'lar, yerel yönetimlerin ve siyasetçilerin takipçisi, hatta itici gücü olmak zorundadır. Keza, basın ve köşe yazarları, kamuoyunun sesi olarak bu hayati konuları gündemde tutmalı, yetkililere sorular sormalı ve projelerin akıbetini sorgulamalıdır. Oysa ki, sanki herkes bu "projesizlik" durumunu kanıksamış, görmezden gelmeyi tercih etmiş gibi bir hava hâkim. Bu sessizlik, sadece bir duyarsızlık göstergesi değil, aynı zamanda demokrasinin ve şehir dinamiklerinin işlemediğinin de bir işaretidir. Vatandaşın beklentisi ortadayken, bu beklentiyi güçlü bir şekilde dile getirecek mekanizmaların suskunluğa bürünmesi, siyasetçilerin de kendini sorgulamasını engelleyen konforlu bir alan yaratmaktadır. Şanlıurfa'nın kaybedecek bir günü bile yok. Bölgesel liderlik hedefine yürüyen bir şehirde, su, trafik, işsizlik gibi temel sorunlara neşter vuracak vizyoner projelerin ertelenmesi kabul edilemez. Şehrin tüm dinamiklerine çağrımdır: Bu sessizliği bozun! STK'lar, masadan kalkıp sahaya inmeli, basın manşetlerini bu konulara ayırmalı, yazarlar eleştirel kalemlerini korkusuzca kullanmalıdır. Şanlıurfa'nın geleceği, sandık sonrası oluşan bu rahat ve sorgusuz ortamda heba edilemez. Unutmayalım ki, bir şehri geliştiren sadece siyasetçiler değil, o siyasetçileri sürekli denetleyen, eleştiren ve zorlayan güçlü bir sivil iradedir. Şanlıurfa, projelerini ve hak ettiği gelişimi ancak bu ortak sesle talep ederek alabilir. Aksi takdirde, bu sessizlik, gelecek nesillerin bizden soracağı en büyük hesap olacaktır.
Ekleme Tarihi: 06 Ekim 2025 -Pazartesi

Sandıktan Çıkan Beklentiler ve Hayal Kırıklıkları

Şanlıurfa, kadim tarihi, kültürel zenginliği ve büyük potansiyeliyle Türkiye'nin en dikkat çekici şehirlerinden biri. Her seçim dönemi, vatandaşlar olarak bizler, şehrimizi daha ileriye taşıyacak, kronik sorunlarına çözüm bulacak büyük projelerin vaatlerini dinleriz. Sandığa giderken içimizdeki en büyük umut, atılan oyların karşılığında şehrimizin hak ettiği gelişimi görmektir.

Ancak ne yazık ki, son seçimlerin üzerinden belirli bir süre geçmesine rağmen, Şanlıurfa'nın geleceğini derinden etkileyecek ve vatandaşın yaşam kalitesini artıracak somut projelerin yokluğu, şehirde derin bir üzüntü ve hayal kırıklığı yaratmış durumda. Beklentiler büyüktü: Ulaşım sorununa kalıcı çözümler, istihdamı artıracak sanayi ve tarım yatırımları, turizmi dört mevsime yayacak kültürel atılımlar... Görünen o ki, bu projelerin hayata geçirilmesi konusunda beklenen hız ve kararlılık sergilenemiyor.

Vatandaşların bu haklı sitemi, şehrin sokaklarında, çay ocaklarında ve sosyal medyada yankılanırken, bu durumdan daha da vahim olanı, Şanlıurfa'nın sivil toplum kuruluşları (STK), yerel basın ve köşe yazarlarının sergilediği şaşırtıcı sessizliktir.

Şehirlerin vicdanı ve sesi olması gereken STK'lar, yerel yönetimlerin ve siyasetçilerin takipçisi, hatta itici gücü olmak zorundadır. Keza, basın ve köşe yazarları, kamuoyunun sesi olarak bu hayati konuları gündemde tutmalı, yetkililere sorular sormalı ve projelerin akıbetini sorgulamalıdır. Oysa ki, sanki herkes bu "projesizlik" durumunu kanıksamış, görmezden gelmeyi tercih etmiş gibi bir hava hâkim.

Bu sessizlik, sadece bir duyarsızlık göstergesi değil, aynı zamanda demokrasinin ve şehir dinamiklerinin işlemediğinin de bir işaretidir. Vatandaşın beklentisi ortadayken, bu beklentiyi güçlü bir şekilde dile getirecek mekanizmaların suskunluğa bürünmesi, siyasetçilerin de kendini sorgulamasını engelleyen konforlu bir alan yaratmaktadır.

Şanlıurfa'nın kaybedecek bir günü bile yok. Bölgesel liderlik hedefine yürüyen bir şehirde, su, trafik, işsizlik gibi temel sorunlara neşter vuracak vizyoner projelerin ertelenmesi kabul edilemez.

Şehrin tüm dinamiklerine çağrımdır: Bu sessizliği bozun! STK'lar, masadan kalkıp sahaya inmeli, basın manşetlerini bu konulara ayırmalı, yazarlar eleştirel kalemlerini korkusuzca kullanmalıdır. Şanlıurfa'nın geleceği, sandık sonrası oluşan bu rahat ve sorgusuz ortamda heba edilemez.

Unutmayalım ki, bir şehri geliştiren sadece siyasetçiler değil, o siyasetçileri sürekli denetleyen, eleştiren ve zorlayan güçlü bir sivil iradedir. Şanlıurfa, projelerini ve hak ettiği gelişimi ancak bu ortak sesle talep ederek alabilir. Aksi takdirde, bu sessizlik, gelecek nesillerin bizden soracağı en büyük hesap olacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.