Abdulkadir Şanlı
Köşe Yazarı
Abdulkadir Şanlı
 

Vicdanın Metası Olmaz: Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Yanlış Tercihi, Trabzonspor'un Onurlu Duruşu

Bugün Türk futbolunun iki devi, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin, küresel boykot çağrılarının hedefindeki bir marka olan Coca-Cola'nın sponsorluk teklifini kabul etmesi, spor camiasında ve sosyal medyada büyük bir tepkiye yol açtı. Milyonlarca taraftarın kalbinde taht kuran bu köklü kulüplerin, maddi çıkar uğruna vicdanları yaralayan bir karara imza atmaları, tarihlerine yakışmayan bir leke olarak kayıtlara geçmiştir. Ancak bu hayal kırıklığının ortasında, Karadeniz'in hırçın ve onurlu temsilcisi Trabzonspor'un teklif edilen bu sponsorluğu geri çevirmesi, sadece taraftarlarından değil, tüm Türkiye'den ve vicdan sahibi dünya kamuoyundan haklı bir alkış toplamıştır. Bu duruş, paranın ve rekabetin gölgeleyemeyeceği evrensel değerlerin, futbolun ruhunda hala yaşadığını gösteren güçlü bir irade beyanıdır.   Maddi Çıkar, Manevi Yıkım Unutmamalıyız ki, futbol kulüpleri yalnızca birer ticari işletme değil, aynı zamanda bulundukları toplumun değerlerini, hassasiyetlerini ve vicdanını temsil eden kurumlardır. Özellikle Filistin'de yaşanan insanlık dramı karşısında, küresel boykot listelerinde yer alan ve politik duruşu tartışmalı markalarla işbirliği yapmak, kulüplerin taşıdığı manevi sorumluluğu hiçe saymaktır. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin bu kararı, kulüp kasasına girecek milyonlarca liranın, tribünlerdeki coşkuyu sağlayan on binlerce taraftarın Filistin davasına olan derin hassasiyetinden daha değerli görüldüğü anlamına gelmektedir. Bu, sadece bir sponsorluk anlaşması değil, aynı zamanda evrensel insan hakları ve mazlumun yanında durma ilkesi karşısında yapılmış talihsiz bir tercihtir. Bu iki büyük camianın yönetim kurullarını, sadece sportif ve ticari başarı odaklı değil, aynı zamanda sosyal ve ahlaki sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyor ve bu kararlarını şiddetle kınıyoruz. Büyük kulüplerin, bu tür hassas konularda daha dikkatli ve kapsayıcı olması, milyonlarca taraftarın beklentisidir.   Trabzonspor'un Onurlu Reddi: Vicdanın Sesi Trabzonspor ise bu süreçte, "Bize her yer Trabzon" sloganının ardındaki güçlü karakteri bir kez daha kanıtlamıştır. Kulübün, milyonluk bir teklife rağmen sponsorluğu reddetmesi, ekonomik zorluklara rağmen vicdanının sesini dinlediğinin en somut göstergesidir. Bu ret, sadece bir markayı değil, aynı zamanda adaletsizliği, sömürüyü ve insanlık dışı uygulamaları desteklediği iddia edilen her türlü maddi çıkar ilişkisini reddetmektir. Trabzonspor, bu onurlu duruşuyla, Filistin'e verilen desteğin sadece pankartlarla veya sosyal medya mesajlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, eylemlerle de gösterilmesi gereken bir sorumluluk olduğunu tüm spor camiasına göstermiştir. Trabzonspor'un bu ahlaki ve insani duruşu, diğer kulüplere örnek olmalı ve Türk futbolunun sadece skorlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda bir duruş ve karakter meselesi olduğunu tüm dünyaya ilan etmelidir.   Bir Çağrı: Vicdanlı Sponsorluklar Futbol kulüplerinin finansal gereksinimleri elbette mevcuttur. Ancak bu gereksinimler, onurlu ve etik değerlerden taviz verilerek karşılanmamalıdır. Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanındaki vicdan sahibi markalar, bu boşluğu doldurarak kulüplere destek olabilir. Galatasaray ve Fenerbahçe yönetimlerini, aldıkları kararı tekrar gözden geçirmeye ve bir an önce bu vicdan yaralayıcı anlaşmadan dönmeye davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, kalıcı zaferler, saha sonuçlarından çok, ahlaki duruşla kazanılır. Trabzonspor'u kutluyor, bu onurlu ve cesur tavrının Türk futboluna yeni bir etik anlayışı getirmesini temenni ediyoruz.
Ekleme Tarihi: 27 Kasım 2025 -Perşembe

Vicdanın Metası Olmaz: Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Yanlış Tercihi, Trabzonspor'un Onurlu Duruşu

Bugün Türk futbolunun iki devi, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin, küresel boykot çağrılarının hedefindeki bir marka olan Coca-Cola'nın sponsorluk teklifini kabul etmesi, spor camiasında ve sosyal medyada büyük bir tepkiye yol açtı. Milyonlarca taraftarın kalbinde taht kuran bu köklü kulüplerin, maddi çıkar uğruna vicdanları yaralayan bir karara imza atmaları, tarihlerine yakışmayan bir leke olarak kayıtlara geçmiştir.

Ancak bu hayal kırıklığının ortasında, Karadeniz'in hırçın ve onurlu temsilcisi Trabzonspor'un teklif edilen bu sponsorluğu geri çevirmesi, sadece taraftarlarından değil, tüm Türkiye'den ve vicdan sahibi dünya kamuoyundan haklı bir alkış toplamıştır. Bu duruş, paranın ve rekabetin gölgeleyemeyeceği evrensel değerlerin, futbolun ruhunda hala yaşadığını gösteren güçlü bir irade beyanıdır.

 

Maddi Çıkar, Manevi Yıkım

Unutmamalıyız ki, futbol kulüpleri yalnızca birer ticari işletme değil, aynı zamanda bulundukları toplumun değerlerini, hassasiyetlerini ve vicdanını temsil eden kurumlardır. Özellikle Filistin'de yaşanan insanlık dramı karşısında, küresel boykot listelerinde yer alan ve politik duruşu tartışmalı markalarla işbirliği yapmak, kulüplerin taşıdığı manevi sorumluluğu hiçe saymaktır.

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin bu kararı, kulüp kasasına girecek milyonlarca liranın, tribünlerdeki coşkuyu sağlayan on binlerce taraftarın Filistin davasına olan derin hassasiyetinden daha değerli görüldüğü anlamına gelmektedir. Bu, sadece bir sponsorluk anlaşması değil, aynı zamanda evrensel insan hakları ve mazlumun yanında durma ilkesi karşısında yapılmış talihsiz bir tercihtir.

Bu iki büyük camianın yönetim kurullarını, sadece sportif ve ticari başarı odaklı değil, aynı zamanda sosyal ve ahlaki sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyor ve bu kararlarını şiddetle kınıyoruz. Büyük kulüplerin, bu tür hassas konularda daha dikkatli ve kapsayıcı olması, milyonlarca taraftarın beklentisidir.

 

Trabzonspor'un Onurlu Reddi: Vicdanın Sesi

Trabzonspor ise bu süreçte, "Bize her yer Trabzon" sloganının ardındaki güçlü karakteri bir kez daha kanıtlamıştır. Kulübün, milyonluk bir teklife rağmen sponsorluğu reddetmesi, ekonomik zorluklara rağmen vicdanının sesini dinlediğinin en somut göstergesidir.

Bu ret, sadece bir markayı değil, aynı zamanda adaletsizliği, sömürüyü ve insanlık dışı uygulamaları desteklediği iddia edilen her türlü maddi çıkar ilişkisini reddetmektir. Trabzonspor, bu onurlu duruşuyla, Filistin'e verilen desteğin sadece pankartlarla veya sosyal medya mesajlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, eylemlerle de gösterilmesi gereken bir sorumluluk olduğunu tüm spor camiasına göstermiştir.

Trabzonspor'un bu ahlaki ve insani duruşu, diğer kulüplere örnek olmalı ve Türk futbolunun sadece skorlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda bir duruş ve karakter meselesi olduğunu tüm dünyaya ilan etmelidir.

 

Bir Çağrı: Vicdanlı Sponsorluklar

Futbol kulüplerinin finansal gereksinimleri elbette mevcuttur. Ancak bu gereksinimler, onurlu ve etik değerlerden taviz verilerek karşılanmamalıdır. Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanındaki vicdan sahibi markalar, bu boşluğu doldurarak kulüplere destek olabilir.

Galatasaray ve Fenerbahçe yönetimlerini, aldıkları kararı tekrar gözden geçirmeye ve bir an önce bu vicdan yaralayıcı anlaşmadan dönmeye davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, kalıcı zaferler, saha sonuçlarından çok, ahlaki duruşla kazanılır.

Trabzonspor'u kutluyor, bu onurlu ve cesur tavrının Türk futboluna yeni bir etik anlayışı getirmesini temenni ediyoruz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 63olay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.